cenaze

cenaze
1) хьадэ/хьэдэ, ДЖЭНАЗЭ /ЖЭНАЗЫ
2) (defni) хьадэчIэлъхьэжь/ хьэдэщIэлъхьэж

Турецко-адыгский словарь. . 2007.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "cenaze" в других словарях:

  • cenaze — is., Ar. cenāze 1) Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü 2) Ölü, ölmüş kimse Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı. P. Safa 3) Cenaze töreni Birleşik Sözler cenaze alayı cenaze duası cenaze levazımatı cenaze merasimi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze töreni — is. Bir cenaze için mezara kadar yapılan dinî tören, cenaze merasimi Bir cenaze töreni için Şehitlik e ilk defa gidiyordum. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze alayı — is. Cenazeyi izleyen topluluk Onu bu kadar candan alkışlayan İstanbul, iki gün sonra çok derin bir üzüntüyle cenaze alayını izledi. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze duası — is., din b. Cenaze namazında okunan dua …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze merasimi — is. Cenaze töreni …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze namazı — is., din b. Cenaze gömülmeden önce musalla taşının üstüne konulan tabutun önünde kılınan namaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CENAZE — (C.: Cenâiz) İnsan ölüs …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • cenaze levazımatı — is. Ölünün kefenlenmesi sırasında gerekli olan malzemeler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cenaze gibi — benzi sararmış …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canlı cenaze — is. Çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış kimse Ayşe Hanım, canlı cenazeden farksız, handiyse son nefesini verecek. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buyurun cenaze namazına! — şaka beklenmedik kötü bir durum karşısında üzüntü anlatan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»